ödünç verme yöntemi ne demek?

  1. Okuyucuya ödünç verilecek kitaplık gereçleriyle ilgili kaydın tutulma biçimini saptayan yöntem, a. bkz. işlem kartlı ödünç verme, markayla ödünç verme, çekli ödünç verme, Newarködünç verme yöntemi, Dîckmanödünç verme yöntemi, Islingtonödünç verme yöntemi, fotoğrafiködünç verme yöntemi, delikli kartlaödünç verme yöntemi, ses-kayıtödünç verme yöntemi.
  2. (en)Charging system.

ödünç

  1. İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey.
  2. Karz. alan: müstakriz. ~ veren: mukriz. ~ verme: ikrâz.
  3. (en)Loaned.
  4. (en)Lent.
  5. (en)Borrowed.
  6. (en)As a loan.
  7. (en)Accomodation.
  8. (en)Loan.

ödünç alan

  1. Borç para alan kişi.
  2. (en)Borrower.
  3. (fr)Emprunteur

verme

  1. Vermek işi.
  2. (en)Evolution.
  3. (en)Conferment.
  4. (en)Lodgment.
  5. (en)Rendering.
  6. (en)Supply.
  7. (en)Giving.
  8. (en)Cession.
  9. (en)Dation.
  10. (en)Deliverance.

yöntem

  1. Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem.
  2. Bilimde belli bir sonuca erişmek için, bir plana göre izlenen yol, metot.
  3. Bir sorunu çözüme götürmek için geliştirilen yollar.
  4. Bir işlemin yapılması yolu.
  5. (en)Mode.
  6. (en)Modus.
  7. (en)Order.
  8. (en)Practice.
  9. (en)Procedure.
  10. (en)Proceeding.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ödünçödünç alanödünç almaködünç ayırcasıödünç kelimeödünç kitap veren kütüphaneödünç paraödünç sermayeödünç sözleşmesiödünç tavanıödünödün çizelgesiödün vererek anlaşmaya varmaödün vermeködün vermeyen kimsevermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverme uyarısıverme yoluvermehatalarıvermeilvermekverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın