çalıp kaçmak ne demek?
Make away with.
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
çalıp çırpmak
- Eline geçeni çalmak. Az çok demeden eline ne geçerse çalmak.
çalı
- Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki.
- Toprak üstü gövdelerinde sekonder kalınlaşmanın ve odunlaşmanın olduğu, boyları 1-3 m kadar olan, çok yıllık bitkiler.
Bush.
Shrub.
Briar.
Brier.
Brush.
Hedge.
Thicket.
Shurb, frutex.
kaçmak
- Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek
- Hızla koşup bir yere saklanmak
- Kendini göstermemek, rastlaşmamaya çalışmak.
- Kaçınmak.
- Gaz, sıvı vb. şeyler sızmak.
- İpi kopmak.
- Girmek.
- Bir yana doğru kaymak.
Take flight.
Light out.