yerini tutmak ne demek?
Compensate, replace.
yerini tutan
- Bir kişinin yaşamında üçüncü bir kişinin yerini tutabilen. (Öğretmenin, ana baba yerine geçmesi gibi.)
Corresponding, ersatz.
yerini tutucu farmakolojik etki
Surrogate pharmacological effect.
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
Hold up.
Get hold of.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yerini tutanyerini tutucu farmakolojik etkiyerini tayin etmekyerini alyerini alan kimseyerini alan şeyyerini alarakyerini almayerini almakyerini beğenmekyerini belirlemeyerini belirlemekyerini bırakmakyerin derinliklerinde kayalaşmışyerin dibiyerin dibine batmakyerin dibine sokmayerin dibine sokmaktutmaktutmatutma akımıtutma aletitutma anodututma deneyituttut kelin perçemindentut tuttutacaktutaç