yerini tayin etmek ne demek?
Locate
locate
- Yerleştirmek, yerini saptamak, yerleşmek, oturmak
- Bir yerde iskân etmek, yerleştirmek
- Yerini tayin etmek
- Tam yerini keşfetmek
- Dili sakin olmak, oturmak.
yerini al
Substitute for
yerini alan kimse
Relay.
tayin
- Ne olduğunu anlama, gösterme, belirtme, kararlaştırma
- Atama.
- Atama.~ etmek: atamak.
- Yerini belli etmek. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'yin)
- Bk. belirleme
Appointment.
Designation.
Assignment.
Investment.
Nomination.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yerini alyerini alan kimseyerini alan şeyyerini alarakyerini almayerini almakyerini beğenmekyerini belirlemeyerini belirlemekyerini bırakmakyerin derinliklerinde kayalaşmışyerin dibiyerin dibine batmakyerin dibine sokmayerin dibine sokmaktayintayin alt sınırıtayin eden kimsetayin eden şeytayin edici karakterlertayin edilen kimsetayin edilen şeytayin edilmiştayin emritayin etmektayitayiantayibtayibattayid