vicdan azabı vermek ne demek?

1. Prick

prick

1. Iğne batırmak, diken batırmak, delmek, vicdanını sızlatmak, listede işaretlemek, dikmek (bitki), vurmak (silahla), yaralamak
2. Iğneleme, iğnelenme
3. Sivri uçlu alet
4. Diken
5. B.D., (argo) penis
6. Diken batması gibi ağrı
7. Iğne delmesi, diken batması
8. (eski) üvendire
9. Hafifçe delmek, iğne veya diken sokmak
10. Mahmuzla dürtmek

vicdan azabı çeken

1. Conscience-stricken, remorseful.

vicdan azabı çekmek

1. Istenilmeden veya bilinçsizce yapılan kötü bir işten dolayı üzülmek, pişmanlık duymak.

azab

1. Dünyada işlenen suç ve kabahate karşılık olarak ahirette çekilecek ceza.

vermek

1. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
2. Bırakmak veya bağışlamak
3. Ondan bilmek, atfetmek
4. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
5. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
6. Herhangi bir duruma yol açmak
7. Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
8. Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
9. Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
10. Bring.

Türetilmiş Kelimeler (bis)