to wander about aimlessly ne demek?
- Sürtmek
sürtmek
- Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek
- Dokundurmak.
- Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak
Wander idly.
Tramp.
Chafe.
Gad about.
Gall.
Hang out.
Horse around.
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
wander
- Gezmek, dolaşmak, gezinmek, yolunu şaşırmak, kaybolmak, dalıp gitmek, sapmak, uzaklaşmak, sayıklamak, abuk sabuk konuşmak, kıvrıla kıvrıla gitmek
- Dolaşmak, gezinmek
- Yolu şaşırarak dolanıp durmak
- Yoldan çıkmak
- Konudan ayrılmak
- Sayıklamak, abuk sabuk konuşmak
- Içinde dolaşmak
- Dolaşma, gezinme
about
- Üzere
- Aşağı yukarı, takriben, kadar, yaklaşık, hemen hemen
- -(e) dair, hakkında
- Etrafa, etrafına
- Konusunda, hususunda
- Aksi yöne
- Her tarafta
- Ötede beride
- Şurada burada
- Çevresinde, etrafında