to kick the bucket ne demek?
- Cartayı çekmek
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
kick
- Yakınmak, sızlanmak
- Teklemek
- Bırakmak, vazgeçmek
- Tekmelemek, tekme atmak, tekme vurmak
- Tepmek, çitme atmak, tepinmek, geri tepmek
- Tekme
- Topa vurma
- Tepmek (tüfek), seğirdim yapmak
- Karşı durmak, yakınmak
- Tekmeleyerek kovmak
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)