to full ne demek?
- Çırpınmak
çırpınmak
- Acı ile debelenmek
- Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek.
- Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak
- Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak
- Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak
Flutter.
Struggle.
Fuss about.
Flop.
Flap.
to fulfil
- Yapmak
to fulminate
- Patlamak
full
- Yıkayıp büzmek
- Yıkayıp çektirmek
- Dibek içinde kül ve sabunla dövüp yıkamak
- Bir şeyin dolusu, bir şeyin olgunluk mertebesi
- Dolu
- Meşgul
- Boş olmayan, tutulmuş
- Tok
- Tam, tüm
- Azami derecede
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to fulfilto fulminateto fuckto fumeto fumigateto fabricateto faceto facilitateto fadeto fade to wiltto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a daytoto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenfullfull accessfull access passwordfull access rightsfull actionfull adderfull agefull agonistfull air conditioningfull alignedfulful olmafuladfulaj izifulaj izi incelemesi