to distress sb greatly ne demek?
- Kahretmek
kahretmek
- Ezmek, perişan etmek.
- Çok üzmek
- Kendine dert etmek, içlenmek, çok üzülmek.
- İlenmek, beddua etmek.
Crush.
Oppress.
Overwhelm.
Confound.
Blow.
To overpower.
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
distress
- Sıkıntı vermek, sıkmak
- Felakete sürüklemek
- Endişelendirmek
- Dert, sıkıntı, üzüntü, keder
- Borca karşllık eşyaya el konulması, haciz
- Keder vermek, ıstırap çektirmek
- Borca karşılık bir kim senin eşyasına el koymak
- Üzmek, acı vermek
sb
- Bk. sanal bellek
- Bk. saniye başına ikil
(also: Sb) antimony, metalloid element, element which is both metallic and nonmetallic.
- Antimon.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
toto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijendistressdistress calldistress frequencydistress oneselfdistress rocketdistress sellingdistress signaldistress wavedistress wavelengthdistresseddistresdistractdistract the minddistracteddistractedlydistractedness