the present situation ne demek?

🔊

🔊

1. Halihazır durum, mevcut durum, şŸuanki durum, olayların şŸu an oldukları görüntü

the

1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

the 1967 borders

1. 1967 sınırları, yeşil hat, Bağımsızlık Savaşı sonrasında ateşkes anlaşmalarında oluşturulan sınırlar (İsrail Tarihi)

present

1. Takdim etmek
2. Takdim etmek, sunmak, arz etmek
3. Şimdiki zaman
4. Hediye, armağan.
5. Tanıştırmak
6. Huzura çıkarmak
7. Göstermek
8. Bir memuriyet için ismini arz etmek
9. Hazır, mevcut
10. Nişan almak present a person with a thing, present a thing to a person birisine bir şey sunmak

situation

1. Yer, mevki, mahal
2. Memuriyet
3. Vaziyet, durum, hal
4. Görev, vazife
5. Şartlar, konum

Türetilmiş Kelimeler (bis)