the naked truth ne demek?

  1. Salt gerçek.

salt

  1. İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak.
  2. İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
  3. Yalnızca
  4. İçine, kendisine yabancı başka hiç bir şey karışmamış olan ; arı.
  5. Uygulamayla ilişkisi olmayan bilimler. (Ör.salt matematik.)
  6. Başka bir yetiye bağlı olmayan. (Ör. Descartes'tasalt anlık duyulara gereksinme göstermeyen, böylece desalt olan bilgiyi sağlar.)salt us (Kant'ta): Deneyden bağımsız, içinde duyudan hiç bir şey bulunmayan us.
  7. Deriyle ilişkili lenfoid doku.
  8. Bileyi taşı.
  9. (en)Skin-associatedlymphoid tissue, SALT.
  10. (en)Absolute.

the naked eye

  1. Çıplak göz.

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

naked

  1. Örtülmemiş
  2. Teminatsız
  3. Çıplak, üryan, yalın
  4. Çıplak kimse
  5. Savunmasız

truth

  1. Gerçeklik, gerçek
  2. Gerçek, hakikat
  3. Doğruluk, sıhhat
  4. Samimiyet, vefa
  5. Sadakat, içten bağlılık
  6. Aslına uygunluk, hakikilik
  7. Dürüstlük

Türetilmiş Kelimeler (bis)

the naked eyethethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizennakednaked apenaked confessionnaked eyenaked factnaked factsnaked feednaked lunchnaked possessionnaked possessornaknakanakabilnakabulnakafi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın