the lock is broken ne demek?
- Kilit kırılmış.
kilit
- Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti
- Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka.
- Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık.
- Mobilya ve yapıda hareketli elemanları kapamaya yarayan madensel gereç.
- Bk. kilit
Lock.
Fastener.
Padlock.
Shackle.
Clevis.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
the 1967 borders
- 1967 sınırları, yeşil hat, Bağımsızlık Savaşı sonrasında ateşkes anlaşmalarında oluşturulan sınırlar (İsrail Tarihi)
lock
- Kilit
- Kilitlemek
- Silâh çakmağı
- Kilitleme
- Güreşte birkaç çeşit yakalama usulü
- Kilitli şey
- Yokuşu inerken tekerleği tutan zincir
- Kanal içinde gemileri bir yüzeyden diğerine yükseltmek veya alçaltmak için kullanılan havuz
- Kapamak
- Kilitleyip tutturmak
is
- Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
- Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler.
- Sürme (II).
- Yanma odalarında ya da ateşliklerin üstünde, yakıtın yanması sonucu biriken kurum.
- Bkz. sürme
Soot.
Black.
Smut.
Lampblack.
Stands for Information System.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
thethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizenlocklock awaylock boltlock chamberlock framelock gatelock inlock makerlock nutlock of hairloclocaloca borusuloca deligiloca deliği