temel fiş yöntemi ne demek?
- Bkz. birim fiş yöntemi.
Unit card system.
birim fiş yöntemi
- Kitaplıktaki gereçler için çıkarılan fişlerde kaynakça yönünden birliği sağlayan yöntem. (Bu yöntemde bir temel fiş hazırlanır, ek fişlerden her biri için gereken bilgi temel fiş öğelerine eklenir.) bkz. temel fiş, ek fiş.
Unit card system.
temel
- Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü
- Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur.
- En önemli, belli başlı, ana, esas, asıl, baz
- Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler
- Bir nota için kaynak alınabilecek en pes perdeli ses.
- (Genel anlamda) Bir şeyin üzerindetemellendiği, kurulduğu şey (bir evintemeli, bir kurumuntemeli vb.).
- Tinsel nitelikte bir şeyin varsaydığı ve kendisine dayandığı ilke. (Ma tematiğintemeli, hukukuntemeli, eğitimintemeli, ahlâkıntemeli vb. Ahlâkıntemeli, bir ahlâk öğretisinde, ahlaksal doğruların kendisinden çıkarıldığı ilkedir; (ör. Epikuros'un ahlâk felsefesinde bu ilke haz'dır).
- Bütün bir bilgiler bağlamının kendisinden çıkarılabildiği en genel ve en yalın önerme; en genel önermelerden ve en genel düşüncelerden kurulmuş bir dizge. (Ör. Tümevarımıntemeli, kendisinden biçimsel olarak olaylardan yasalara geçme hakkının çıkarılabileceği bir ilkedir.)
- Bir şeyin gelişimi için ilk ögeler.
- En önemli, belli başlı, ana, esas.
temel adım
- Bir dizenin temeli niteliğinde olup onun belli yerlerinde bulunması gereken adım.
Pied pur
fiş
- Prizden elektrik akımı almaya yarayan araç.
- Alışverişlerde ödenen paranın miktarını, vergilerini, alışverişin yapıldığı tarihi gösteren belge.
- Bir eserin hazırlanmasında kolaylık sağlamak veya bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçük kâğıt yapraklarından her biri.
- Kumarda, bazı alışveriş işlerinde para yerine kullanılan pul vb. şey.
- Bir işi yaptırmak veya gereken sıranın alındığını belirtmek için bir koçandan koparılmış kâğıtlardan her biri, makbuz.
- Okuma yazma öğretiminde kullanılan, üzerine hece, kelime, cümle yazılı karton parçası.
Jack.
Slip, voucher.
Receipt.
Sales slip.
yöntem
- Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem.
- Bilimde belli bir sonuca erişmek için, bir plana göre izlenen yol, metot.
- Bir sorunu çözüme götürmek için geliştirilen yollar.
- Bir işlemin yapılması yolu.
Mode.
Modus.
Order.
Practice.
Procedure.
Proceeding.