tam ölçü ne demek?

  1. (en)Full scale.

full

  1. Yıkayıp büzmek
  2. Yıkayıp çektirmek
  3. Dibek içinde kül ve sabunla dövüp yıkamak
  4. Bir şeyin dolusu, bir şeyin olgunluk mertebesi
  5. Dolu
  6. Meşgul
  7. Boş olmayan, tutulmuş
  8. Tok
  9. Tam, tüm
  10. Azami derecede

tam öğle zamanı

  1. (en)High noon.

tam ön

  1. Dansçının seyirciye tam olarak yüzü ve gövdesiyle dönük duruşu.
  2. (en)De face.
  3. (fr)De face

ölçü

  1. Ölçüt.
  2. Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan.
  3. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi
  4. Ölçme sonucu bulunan rakam.
  5. Belirlenmiş boyut.
  6. Değer, itibar
  7. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu.
  8. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin.
  9. Basınç, sıcaklık, akışkan düzeyi, aralık gibi nicelikler ölçen özel aygıt.
  10. (en)Measure.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tam öğle zamanıtam öntam özdevinimli alıcıtam açıtam adtam adamıtam adamına çatmaktam adamını bulmaktamtam adı denetletam agonisttam ağ yolutam akciğer sesitata 25ta başındanta be kıyametta bekeyölçüölçü aletiölçü alınan çizgiölçü almakölçü balonuölçü belirteciölçü bildirmeliğiölçü bilimciölçü bilimiölçü birimiölçölçeğe göre artan getiriölçeğe göre artan maliyetlerölçeğe göre azalan getiriölçeğe göre azalan maliyetler
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın