subjective case ne demek?
- Yalın durum
yalın
- Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı).
- Çıplak, örtüsüz, kınından çıkmış
- Alev, ateş
- Çalgı veya düzeneğin doğal ve yalın tonunu alabilmek için tüm fasılaların tonu etkilemeyecek biçimde eşit ve tam orta seviyede konumlandırılması.
- Taş, büyük kaya
- Gösterişsiz, süssüz, sade.
- Alev, ateş.
- Taş, büyük kaya.
- Çıplak, örtüsüz.
Assertoric.
subjective camera
- Öznel anlatış
subjective criterion
- öznel ölçüt
- Öznel ölçüt
case
- Kutulamak, yerine koymak (kasa, kilif vb.)
- Kaplamak, ciltlemek, örtmek
- Dava
- Vaka
- Durum, vaziyet, hal
- Kasa
- Mesele, problem
- Hasta
- Gözetlemek, dikizlemek
- Ismin hallerinden biri
Türetilmiş Kelimeler (bis)
subjective camerasubjective criterionsubjective errorsubjective factorssubjective idealismsubjectivesubjective intention of creatorsubjective methodsubjective performancesubjective probabilitysubjectionsubjectsubject arrangementsubject authority filesubject bibliographysubject cardcasecase analysiscase and end punctuationcase approachcase bearing clothes mothcase bookcase by casecase conferencecase conversioncase depthcascasacasabacasaba meloncasablanca