su gibi gitmek ne demek?
- Çok harcanmak.
To be spent like water.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
Galore.
Great.
Handsome.
Infinite.
Like blazes.
Perfectly.
Power of.
Profu.
su gibi akmak
- 1) zaman hızla geçmek; 2) para, yiyecek vb. bol bol gelmek: Şoförlükten bir senede artırdığım para ile bu bağı almıştım. O vakit su gibi para akıyordu. -R. N. Güntekin.
Flow freely.
su gibi aziz ol
- Su getirenlere iyi dilek olarak söylenir.
- Su getirenlere iyi dilek olarak söylenir.
- Su getirenlere iyi dilek olarak söylenen bir söz.
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
Like.
Kind of.
Something like.
Fashion.
Such as.
Wise.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
Take one's way.
Go away.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
su gibi akmaksu gibi aziz olsu gibi bilmeksu gibi çorbasu gibi ezberlemeksusu ağzısu akarken testiyi doldurmalısu akciğerisu akışını düzenleyen araçsu akrebisu aktığı yere akarsu aktivitesisu alan deliksu alma teknesiss esS 2 propilpiperidinS A düğümS adenozil homosisteingibigibi açgibi aptalgibi benzergibi beyazgibi büyükgibi cesurgibi ciddigibi çabukgibi çirkingibgib armgibbergibberellic acidgibberellin