spring rise phenomenon ne demek?
- Bahar yükselmesi olgusu
bahar
- Karanfil, tarçın, karabiber gibi kokulu şey.
- Atılmış pamuk.
- Kuzey yarım küre için, 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim, ilkyaz, ilkbahar.
- Bu mevsimde ağaçlarda açan çiçekler ve yapraklar.
- Gençlik çağı.
- Baharat.
- İki anamevsim olan yaz ve kışı birbirine bağlayan, daha çok orta kuşakta belirgin, 21 Mart - 21 Haziran ile 23 Eylül -21 Aralık arasında kalan mevsimler.
- Sığır gözü, papatya, sığır papatyası, sarı papatya.
- Bu mevsimde açan çiçekler ve yapraklar.
- Kışla yaz arasındaki ılık mevsim, ilkyaz.
spring
- Sökmek (şafak)
- Pat diye söylemek
- Hareketli köprüye sahip gitarlarda, esnekliğiyle köprünün iki yönlü hareket ettirilmesini sağlamak amacıyla köprü yuvası içerisine yerleştirilen ve sayısı köprü sertliği ile doğru orantılı, bir ucu pençeye diğeri bloğa tutturulmuş metal nesne.
- Bahar, ilkbahar
- Yay, zemberek
- Sıçramak, fırlamak, yay gibi fırlamak, birden çıkmak, yaylanmak, çarpmak
- Başlangıç
- Pınar; memba, kaynak
- Yaylanma
- Atlama, fırlama veya sıçrama gücü veya yeteneği
spring a leak
- Işemek
rise
- Miras yemek.
- Ayağa kalkın!, herkes ayağa kalksın!
- Terfi etmek, görünmek, yükseltmek
- (rose, risen) çıkmak, yukarı çıkmak
- Yükselmek
- Kalkmak, ayağa kalkmak
- Meydana çıkmak, zuhur etmek
- Kabarmak, şişmek
- Toplantı bitince kalkmak
- Doğmak (güneş, ay)
phenomenon
- Bilince yansıyan olay
- Doğal olay, harika, olağanüstü şey
- Algılanabilen şey
- Bkz. fenomen
- Olağanüstü şey, harika
Türetilmiş Kelimeler (bis)
springspring a leakspring anchor blockspring baharspring balancespring bedspring boardspring bocspring bokspring bowssprigspriggedspriggysprightlinesssprightlyriserise aboverise againrise againstrise and fallrise and fall pendantrise earlyrise from the ashesrise from the deadrise from the gutterrisrisailrisalerisale cildirisale kutusu