spring ne demek?

  1. Bahar, ilkbahar
  2. Yay, zemberek
  3. Sıçramak, fırlamak, yay gibi fırlamak, birden çıkmak, yaylanmak, çarpmak
  4. Başlangıç
  5. Pınar; memba, kaynak
  6. Yaylanma
  7. Atlama, fırlama veya sıçrama gücü veya yeteneği

    He cleared the ditch in one spring. / Bir sıçrayışta hendeği atladı.

  8. Geri tepme
  9. Atılış fırlayış, sıçrayış, hamle
  10. Kaynaklanmak, çıkmak, doğmak, ortaya çıkmak
  11. Kaynak, menşe
  12. Seren veya kerestenin çatlağı veya eğrilmesi
  13. (sprang veya sprung) yay gibi fırlatmak
  14. Ileri atılmak, sıçramak
  15. Eğilmek, bükülmek, çarpılmak
  16. Çıkmak, sürmek
  17. Gelmek
  18. Sökmek (şafak)
  19. Neşet etmek, hâsıl olmak, zuhur etmek
  20. Sürpriz yapmak, birden yapmak
  21. (şiir) şafak sökmek, başlamak (gün)
  22. Yükselmek
  23. Çatlamak, patlamak, infilak etmek
  24. Pat diye söylemek
  25. Hareketli köprüye sahip gitarlarda, esnekliğiyle köprünün iki yönlü hareket ettirilmesini sağlamak amacıyla köprü yuvası içerisine yerleştirilen ve sayısı köprü sertliği ile doğru orantılı, bir ucu pençeye diğeri bloğa tutturulmuş metal nesne.

spring a leak

  1. Işemek

spring anchor block

  1. Bk. spring claw hook

Türetilmiş Kelimeler (bis)

spring a leakspring anchor blockspring baharspring balancespring bedspring boardspring bocspring bokspring bowsspring caliperssprigspriggedspriggysprightlinesssprightly
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın