son raddeye varmak ne demek?
Plumb the depths
plumb
- Doğrultmak, düzeltmek
- Su tesisatını kurmak
- Derinine inmek, ölçmek (derinlik), derinlemesine araştırmak
- Dikey duruş
- Dikey, şakuli, amudi
- Dosdoğru, dimdik
- Iskandil etmek, şaküle vurmak, şaküllemek
- Şakül, iskandil kurşunu
- Kurşunla kaplamak
- Tam
son raddeye gelmek
Come to the boil.
son
- Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
- En arkada bulunan.
- Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
- Uç, sınır.
- Olanca
- Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
- Olum.
- Etene.
- Etene.
- Bk. eş
radye
- bir yapıyı yer sularının çalışmasına karşı koruyan kaplama.
varmak
- Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak
- Belli bir duruma veya düzeye gelmek.
- Hoş olmayan bir sona ermek
- Bir şeyi iyice anlamak veya duymak.
- Acımadan, çekinmeden yapmak.
- Kadın, evlenmek
- Bir durumdan başka duruma geçmek.
Approach.
Arrive.
Arrive at.