so ne demek?

  1. Böyle, şöyle, öyle, bu suretle. Böylece, öylece.

    While I was so doing the doorbell rang. / Böyle yaparken kapı zili çaldı.

  2. Kadar, pek, öyleki, çok, kadar, böyle, öyle, şöyle, de, da, aynen, böylece, demek, demek ki
  3. Bu veya şu sebepten. Bu/o yüzden, bundan/ondan dolayı; bunun/onun sonucunda

    I was sitting in the back, so I couldn't see the stage well. / Arkada oturuyordum; bu yüzden sahneyi iyi göremedim.

  4. Bu kadar
  5. Şu kadar
  6. Bu cihetle, bu münasebetle
  7. Pek âlâ, pek iyi
  8. Kadar, sanki
  9. Çok
  10. Pek çok
  11. (bağlaç) şartı ile
  12. Müddetçe
  13. Bunun için
  14. Ve
  15. (ünlem) Ya! demek ki
  16. Yeter, kâfi
  17. Öyle mi? Tamam ! doğru

so amazed to

  1. Çok saşır(mak)

so and so

  1. Falan
  2. Filanca
  3. (kaba söz yerine kullanılan söz) bilmem ne.
  4. Falanca, filanca, adı lazım değil

Türetilmiş Kelimeler (bis)

so amazed toso and soso asso as toso be itso be it.so calledso do iso excessivelyso farss esS 2 propilpiperidinS A düğümS adenozil homosistein
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın