small table ne demek?

1. Tablet

tablet

1. Düz ve yassı biçimli, çiğnenecek veya yutulacak madde.
2. Eski medeniyetlerden kalma, pişmiş veya güneşte kurutulmuş kilden yapılmış, üzerinde çivi yazısı ile metin yazılı belge.
3. Toz ilaçların bağlayıcı maddeler ve kolay dağılabilen nişasta, talk, süt şekeri gibi bazı maddelerle karıştırılarak özel makinelerde sıkıştırılarak yapılan, çoğunlukla yuvarlak, yüzeyleri düz veya kabarık olan bir müstahzar çeşidi.
4. Tabloid.
5. Table.
6. Solid kind of electuary or confection, commonly made of dry ingredients with sugar, and usually formed into little flat squares; called also lozenge, and troche, especially when of a round or rounded form.
7. Small flat compressed cake of some substance; 'a tablet of soap' a slab of stone or wood suitable for bearing an inscription.
8. Slab of stone or wood suitable for bearing an inscription.
9. Number of sheets of paper fastened together along one edge.
10. Small flat compressed cake of some substance; 'a tablet of soap'.

small talk

1. Havadan sudan konuşma, boş laf

small telescope

1. Dürbün

table

1. Dirhem.
2. Masa
3. Masaya koymak
4. Sunmak, göstermek, tartışmaya sunmak, ertelemek, listeye geçirmek, cetvele yazmak
5. Sofra, sofraya konan yemek
6. Sofraya oturanların hepsi
7. Düz tepe
8. Tablo, cetvel, çizelge
9. Tablet, yazılı taş
10. Tehir etmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)