sits tight ne demek?

  1. Sıkı oturan, zengin, büyük servet sahibi; kendisinden alınamaz güçlü bir pozisyona sahip olan kimse

sits idle

  1. BoşŸ oturan, hiçbirşŸey yapmadan duran, oyalanan

sits on the fence

  1. Duygusuz, ilgisiz, kayıtsız, soğŸuk, tarafsız, yansız, kayıtsız, lakayıt

tight

  1. Kısa ve özlü
  2. Kasılmış, sızdırmaz
  3. Sıkı, gergin
  4. Akmaz, sızmaz, su geçmez
  5. Dar
  6. Sıkışık
  7. Dili eli sıkı, cimri
  8. Dili müşkül, zor
  9. Zorluk çeken
  10. Tıkanmış

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sits idlesits on the fencesits wellsitsit aboutsit alanısit backsit cross leggedtighttight controltight cornertight couplingtight fistedtight fittight junctiontight lippedtight money policytight pursetigbendtigdartigetigellatiger
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın