sits idle ne demek?
- Boş oturan, hiçbirşey yapmadan duran, oyalanan
sits on the fence
- Duygusuz, ilgisiz, kayıtsız, soğuk, tarafsız, yansız, kayıtsız, lakayıt
sits tight
- Sıkı oturan, zengin, büyük servet sahibi; kendisinden alınamaz güçlü bir pozisyona sahip olan kimse
idle
- Boş şeylerle meşgul olmak
- Boş durmak, boşta olmak
- İşsiz, aylak, aslı esası olmayan
- İşlemeyen
- Boş
- Boş gezmek
- Vaktini boşa harcamak, oyalanmak
- Boşa harcamak