shouldered the burden ne demek?
- Sorumluluğu omuzlamış, görevden kaçınmamış, yükümlülüğünü yerine getirmiş
shoulder
- Omuzla iterek açmak, omzuna almak
- Üstüne almak, yüklenmek
- Destek olan şey
- Omuza benzer çıkıntı
- Kürek eti
- Dağ yamacı
- Sırt
- Tabya siperinin koltuğu
- Banket
- Omuzlamak, omuz vurmak
shoulder a person out of his way
- Yolunda gidene omuz atmak, kenara itmek
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
burden
- Yük, ağırlık
- Sorumluluk, mesuliyet
- Yük taşıma kapasitesi
- Yüklemek
- Yüklenmek, sıkıntı vermek
- Üstüne çullanmak
- Esas konu, ana fikir
- Nakarat
- Yüklemek, sırtına yüklemek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
shouldershoulder a person out of his wayshoulder a taskshoulder armshoulder armsshouldshould i go straightshould i return the car with a full tankshould notshould not be mentionedthethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizen