sert kayaya çatmak ne demek?
Bite on granite.
bite
- Oltaya gelmek, zokayı yutmak
- Sızlamak, kavramak
- Geceleme, gece kalma.
- Acıtmak, acımak, yakmak
- Isırmak, dişlemek
- Sokmak
- Oltaya vurmak (balık)
- Yakmak
- Aşındırmak, yemek
- Isırık, parça lokma
sert
- Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı.
- Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen
- Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı.
- Güçlü kuvvetli
- Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı.
- Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan
- Gönül kırıcı, katı, ters
- Hırçın, öfkeli, hiddetli, gönül kırıcı
- Aşağı getirmek.
- Sertlik özelliği gösteren.
sert adım sesi
Clump.
çatmak
- Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak
- Kereste vb.ni birbirine tutturmak.
- Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek
- Yükü hayvana iki yanlı yüklemek.
- Başa yemeni, çatkı, yazma vb.ni bağlamak.
- Kaşı, yüzü sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak
- Üzücü, kızdırıcı veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak
- Yazıyla veya sözle sataşmak
- Bk. çatmak
- Mobilyayı meydana getiren elemanları birleştirme işlemi.