kay etmek ne demek?

  1. Kusmak.
  2. (en)Kay etmek.

kay

  1. Yağmur, yaz yağmuru.
  2. Kusma.
  3. Yağmur, sağanak
  4. Kusma, istifrağ. Hastalıktan dolayı ağızdan çıkan hazmolmamış gıda maddesi.(Alim-i mürşid koyun olmalı; kuş olmamalı. Koyun, kuzusuna süt; kuş, yavrusuna kay verir. M.)
  5. Kedi, sinnevr.
  6. (en)Flow away.

kaya

  1. Büyük ve sert taş kütlesi
  2. Kayaç.
  3. Kayalık sarp dağ.
  4. Büyük ve sert taş kütlesi.
  5. (en)Rock cliff.
  6. (en)Rock precipice.
  7. (en)Palisade.
  8. (en)Rock.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kaykayakaya antilobukaya antilopukaya ardıcıkaya asfaltıkaya atlatan diskkaya balığıkaya balığıgillerkaya baligikakaakaabakaabiliyetlerkaakıetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın