seçim seçenekleri ne demek?
Choice options
choice
- Seçkin, güzide
- Mükemmel, üstün
- Seçme, ayırma
- Tercih hakkı, seçim hakkı
- Seçilmiş kişi veya şey
- Diğerlerine tercih edilen şey
- Şık, ihtimal
- Seçim, tercih
seçim
- Seçme işi.
- Kanunlar, yönetmelikler uyarınca kanun koymak ve yönetmek için bir veya daha çok aday arasından belli birini veya birkaçını seçme, intihap
- Çekimler arasından kurguda kullanılacakları ayırma.
- Bazı organizmaların özellikle yeni oluşan karakterlerle yaşamaya devam etmesi ve bazılarının ise çoğalıp yaşayamamaları ile sonuçlanan doğal ya da yapay bir olay. Seleksiyon.
Selection (of takes, of shots).
Polling.
Elective.
Election.
Poll.
Selection.
seçim bölgesi
- Seçimlerde her muhtarlığa bağlı bölge.
Constituency district.
Polling district.
Electoral / election district.
Magisterial district.
Election district / precinct.
seçenek
- Birinin yerine seçebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif.
- (Lat. alter = ikiden biri) : 1- İki olanak arasında zorunlu bir seçme yapma durumu.seçenekli önermeler: İkisinden birini kabul edince öteki dışarıda kalan, geçersiz sayılan önermeler. (Ör. Bir şey ya böyledir ya şöyledir. Bir şey böyledir veya böyle değildir.) 2- Seçilmesi gereken iki yoldan; iki olanaktan biri.
Choice.
Option.
Alternative.
Selection.
Pick.
Alternatif
Alter
Türetilmiş Kelimeler (bis)
seçimseçim bölgesiseçim bölgesi halkıseçim bürosuseçim çevresiseçim dönemiseçim gezisiseçim gezisine çıkan politikacıseçim gezisine çıkmakseçim görevlisiseçiseçiciseçici araçseçici ayırımseçici düğmeseçenekleri ayarlama komutlarıseçenekleri ölçeklemeseçeneklerseçenekliseçenekseçenek ekleseçenek kartıseçenek yolseçenek yol atama