sabrı taşmak ne demek?
Loose one's patience.
loose
- İffet sahibi olmayan
- Gevşek, sıkı ve bağlı olmayan, başıboş
- Dağınık, ayrı ayrı, seyrek, sıkışık olmayan
- Ahlakça serbest, hafifmeşrep
- Şüpheli, müphem
- Yumuşak (öksürük)
- İshal olmuş, kabız değil
- Gevşetmek, çözmek, açmak
- Salıvermek, hapisten çıkarmak
- Serbest bırakmak, azat etmek
sabrı cemil
- Allah'tan gelen bir acıya sabretme. Şükrederek sabır. (Osmanlıca'da yazılışı: sabr-ı cemil)
sabrı eyyüb
- Eyyüb'ün (A.S.) dillere destan olan sabrı. (Osmanlıca'da yazılışı: sabr-ı eyyüb)
taşmak
- Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
- Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak.
- Bir yere veya şeye sığmamak
- İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak.
- Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak
Overflow.
Run over.
Boil over.
Pour out.
Spill over.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sabrı cemilsabrı eyyübsabrı kalmamaksabrı kalmamışsabrı zorlayansabrını taşırmaksabrını tüketmeksabrının sonuna gelmeksabrsabrasabra and shatilla affairsabresabre rattlingsabsabasaba maymunusaba rüzgarısabaaşirantaşmaktaşmataşma borusutaşma proteinüritaşma savağıtaştaş akıntısıtaş alma ameliyatı aletitaş anıttaş arabası