sabrı kalmamak ne demek?
Loose one's patience.
loose
- İffet sahibi olmayan
- Gevşek, sıkı ve bağlı olmayan, başıboş
- Dağınık, ayrı ayrı, seyrek, sıkışık olmayan
- Ahlakça serbest, hafifmeşrep
- Şüpheli, müphem
- Yumuşak (öksürük)
- İshal olmuş, kabız değil
- Gevşetmek, çözmek, açmak
- Salıvermek, hapisten çıkarmak
- Serbest bırakmak, azat etmek
sabrı kalmamış
Out of patience.
sabrı cemil
- Allah'tan gelen bir acıya sabretme. Şükrederek sabır. (Osmanlıca'da yazılışı: sabr-ı cemil)
kalmamak
Not to remain