sıkıntılı ne demek?

  1. Sıkıntısı olan

    Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm.

    R. N. Güntekin
  2. Sıkıntı veren, kasvetli, meşakkatli, mukassi

    Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa, maddi bakımdan rahat, ortanın epey üstünde bir hayatı olmuştur.

    A. Ş. Hisar
  3. (en)Troubled.
  4. (en)Distressed.
  5. (en)Annoying.
  6. (en)Troublesome.
  7. (en)Uneasy.
  8. (en)Troublous.
  9. (en)Unrestful.
  10. (en)Gruelling.
  11. (en)Grueling.
  12. (en)Constrained.
  13. (en)Cornered.
  14. (en)Dismal.
  15. (en)Dreary.
  16. (en)Gray.
  17. (en)Grey.
  18. (en)Weighty.
  19. (en)Fretful.
  20. (en)Lugubrious.
  21. (en)Pained.
  22. (en)Sombre.
  23. (en)Trying.
  24. (en)Close.
  25. (en)Muggy.
  26. (en)Worried.
  27. (en)Depressed.
  28. (en)Bored.
  29. (en)Distressing.
  30. (en)Boring.

sıkıntılı bakış

  1. (en)Gloom.

sıkıntılı dönem

  1. (en)Downswing, downturn.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sıkıntılı bakışsıkıntılı dönemsıkıntılı olmaksıkıntılı solunum sendromusıkıntılılıksıkıntılanmaksıkıntısıkıntı basmaksıkıntı çekmeksıkıntı verensıkıntı veren şey
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın