söz sanatları ne demek?
- Anlatıma güç kazandırmak, etkili olmak amacıyla kelimelerin sanatlı kullanımları; deyim aktarması (istiare), benzetme: Yıllar yaşamış, yorgun edalı, bezgin sesli çamlar bu ıssız kabrin başına dolmuşlar, en sakin havada bile işitilen ahret fısıltılarıyle dervişler gibi, biteviye zikrederlerdi (R. H. Karay, Memleket Hikâyeleri: Yatır, s. 88). Tilki gibi kurnazlık acaba ona bir yarar sağlar mı dersiniz? Bu kadın daha hayatının ilkbaharında çeşitli dertlerle cebelleşiyordu vb.
söz
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük.
- Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
- Kesinlik kazanmayan haber, söylenti.
- Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme.
- Müzik parçalarının yazılı metni, güfte.
Wordy.
Word.
Saying.
Expression.
söz açmak
- Bir konu üzerine konuşmaya başlamak, laf açmak.
Open up.
sanat
- Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
- Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
- Bir şey yapmadan gösterilen ustalık.
- Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü.
- Zanaat.
- sanat, ustalık, hüner, marifet
- Bir duygunun, tasarının, ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık.
- Ustalık, hüner, beceri.
- Yetenek.
- Ustalık, hüner, marifet. (Osmanlıca'da yazılışı: san'at)