rise to the occasion ne demek?
- Kendini göstermek, kendini ispatlamak
rise
- Miras yemek.
- Ayağa kalkın!, herkes ayağa kalksın!
- Terfi etmek, görünmek, yükseltmek
- (rose, risen) çıkmak, yukarı çıkmak
- Yükselmek
- Kalkmak, ayağa kalkmak
- Meydana çıkmak, zuhur etmek
- Kabarmak, şişmek
- Toplantı bitince kalkmak
- Doğmak (güneş, ay)
rise above
- Üzerinden doğmak, üstünden yükselmek, başarmak, atlatmak, üstesinden gelmek; -dan daha yüksek/üstün olmak
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
riserise aboverise againrise againstrise and fallrise and fall pendantrise earlyrise from the ashesrise from the deadrise from the gutterrisrisailrisalerisale cildirisale kutusutoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijen