rasti ne demek?
Kökeni: Arapça
- Doğruluk.
- Gerçeklik.
- İstikamet.
rast
- Tesadüf.
- Atılan şey hedefi vurma.
- Klasik Türk müziğinde bir makam.
- Doğru, düzgün.
- 1. sağ. 2. haklı, doğru. uygunluk. 3. türk müziğinin en eski makamlarından.
- Doğru. Müstakim.
Straight.
Right.
Correct.
Coincidence.
rast gelmek
- Düşünmediği, ummadığı halde karşılaşmak, rastlamak, tesadüf etmek; bulmak.
Meet.
To happen incidentally.
To meet by chance.
To change upon sb.
To come across.
To meet with.
To encounter.
To find.
To hit.