pull up with ne demek?
- Yetişmek
yetişmek
- Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak
- Vaktinde tamam olmak, bitmek, hazırlanmak, hazır olmak.
- Vaktinde varmak, vaktinde bulunmak
- Bir işe başlamış olanlara veya gidenlere sonradan katılmak
- Değmek, uzanıp dokunabilmek.
- Vakit bulmak, yapabilmek.
- Yetmek, yeter olmak, kâfi gelmek.
- Bir zamanda yaşamış olmak, bir zamanı veya kimseyi görmüş olmak
Catch.
Catch up.
pull up a chair and sit down!
- Bir iskemle çekip otur!
pull up at
- (sürücü) arabasını (bir yerde) durdurmak: Pull up at that gas station over there. Arabayı şu benzin istasyonuna çekiver.
up
- Yukarıya, yukarıda
- Yukarısına, yukarısında
- Yükseğe
- To -e kadar (Azami bir miktarı belirtir.)
- (-upped, -upping) yükseltmek
- Yukarıya
- Ayağa
- Tamamen.
- Yukarı, yukarıya, tepesinde, içeride (ülke)
with
- İle birlikte
- Birlikte, beraber
- İle
- -den
- -e
- -e rağmen
- İle beraber
- Karşı
- Geri
Türetilmiş Kelimeler (bis)
pull up a chair and sit down!pull up atpull up stakespull up topull uppullpull (something) offpull a boatpull a bonerpull a facepull a fast onepull a gun onpull a jobpull a long facepull a musclepulpul aktarımıpul baskısıpul biberpul bilimiupup a gum treeup a treeup against the wallup and aboutup and comingup and doingup and downup bowup centreuU 50u beamu belgesiu biçimi eğri