propensity to save ne demek?

  1. Tasarruf eğilimi
  2. Artırım eğilimi

tasarruf

  1. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
  2. Tutum.
  3. Para biriktirme, artırım.
  4. Bir ekonomide belirli bir dönemde yaratılan gelirin tüketilmeyen, yani harcanmayan kısmı.
  5. Cari gelirin bir kısmının tüketilmeden gelecekte kullanılmak üzere ayrılması
  6. Harcama. ~ nisâbı: harcama özgürlüğü (Verfügungsfreiheit). ölüme bağlı ~: ölüme bağlı harcama.
  7. İdare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Sahib olmak. İdare etmek. Sahiblik. Kullanma hakkı.
  8. (en)Provident.
  9. (en)Saving.
  10. (en)Economy.

propensity to consume

  1. Tüketim eğilimi

propensity to import

  1. Dışalım eğilimi

to

  1. -e
  2. -e doğru, yönüne doğru, tarafına
  3. Ile
  4. -e kadar, -e değin, derecesine kadar
  5. -e dair
  6. -e nazaran, -e nispetle
  7. -e göre
  8. Hakkında, için
  9. Mak, mek (mastar edatı).
  10. -e dogru

save

  1. Kaydetmek, kayda geçirmek
  2. Engellemek, sayı yapmasını önlemek
  3. (C.: Sa'vat) Kuyruk sallıyan kuş. (Osmanlıca'da yazılışı: sa've)
  4. Kurtarmak
  5. Para biriktirmek veya saklamak
  6. Korumak, saklamak, muhafaza etmek
  7. Saklamak, tutmak
  8. (ilah) günahtan kurtarıp bağışlamak
  9. Idare etmek, arttırmak, biriktirmek, tasarruf etmek
  10. Kaybetmemek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

propensity to consumepropensity to importpropensity to investpropensity forpropensitypropenaltoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijen
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın