propensity to save ne demek?
- Tasarruf eğilimi
- Artırım eğilimi
tasarruf
- Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
- Tutum.
- Para biriktirme, artırım.
- Bir ekonomide belirli bir dönemde yaratılan gelirin tüketilmeyen, yani harcanmayan kısmı.
- Cari gelirin bir kısmının tüketilmeden gelecekte kullanılmak üzere ayrılması
- Harcama. ~ nisâbı: harcama özgürlüğü (Verfügungsfreiheit). ölüme bağlı ~: ölüme bağlı harcama.
- İdare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Sahib olmak. İdare etmek. Sahiblik. Kullanma hakkı.
Provident.
Saving.
Economy.
propensity to consume
- Tüketim eğilimi
propensity to import
- Dışalım eğilimi
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
save
- Kaydetmek, kayda geçirmek
- Engellemek, sayı yapmasını önlemek
- (C.: Sa'vat) Kuyruk sallıyan kuş. (Osmanlıca'da yazılışı: sa've)
- Kurtarmak
- Para biriktirmek veya saklamak
- Korumak, saklamak, muhafaza etmek
- Saklamak, tutmak
- (ilah) günahtan kurtarıp bağışlamak
- Idare etmek, arttırmak, biriktirmek, tasarruf etmek
- Kaybetmemek