perişan ne demek?

  1. Dağınık, düzensiz, karmakarışık

    Ne kadar toplasan perişandır / Toplanır saçlarım dağılmak için.

    C. Şehabettin
  2. Acınacak durumda olan, zavallı

    Omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş, yorgun ve perişan ağır ağır yürüyorlardı.

    Ö. Seyfettin
  3. Dağınık, karışık.
  4. (en)Abject.
  5. (en)Miserable.
  6. (en)Spent.
  7. (en)Scattered.
  8. (en)Disordered.
  9. (en)Perplexed.
  10. (en)Bewildered.
  11. (en)Distraught.
  12. (en)Perturbed.
  13. (en)Desolate.
  14. (en)Dishevelled.
  15. (en)Gaunt.
  16. (en)Ruinous.
  17. (en)Wretched.

perişan etmek

  1. Dağıtmak, düzenini bozmak.
  2. Acınacak duruma getirmek.
  3. (en)Scatter, bring to ruin, desolate, drag down, prostrate.

perişan görünmek

  1. (en)Be a sight, look a sight.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

perişan etmekperişan görünmekperişan haldeperişan halde olmakperişan hissetmekperişan kılıklıperişan olmakperişan olmuşperişanhatırperişanıperiperi bacasıperi gibiperi hastalığıperi hissini veren
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın