orantılı hale getirmek ne demek?

  1. (en)Proportion.

orantılı

  1. Bir orantıyla ilgili olan, aralarında orantı bulunan, mütenasip
  2. Bir niceliğin iki, üç, ... kez çoğalması veya azalması başka bir niceliğin o nispette çoğalmasını veya azalmasını gerekli kılarsa "bu iki nicelik birbiriyle orantılıdır" denir.
  3. (en)Proportional.
  4. (en)Commensurate.
  5. (en)Comparative.
  6. (en)Mean.
  7. (en)Proportionate.
  8. (en)Commensurate with.
  9. (en)Pro rata.

orantılı hata

  1. Büyüklüğü, analizi yapılacak numune miktarına bağlı olan sabit hatanın tersi olan bir hata..

hale

  1. Hristiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire.
  2. Ayın çevresinde görülen ışık halkası, ağıl, ayla
  3. Sağlam, dinç, zinde.
  4. Sürüklemek.
  5. Bk. ışık aylası
  6. Bk. ayla.
  7. Bk. ağıl
  8. Bk. ayla
  9. Renkli yuvarlak bir yapıyı (inklüzyon cisimciği veya glakomu) çevreleyen renkli veya şeffaf daire, ayla.
  10. Gözün muayenesi sırasında görülen ve makula lüteayı çevreleyen daire.

getirmek

  1. Gelmesini sağlamak
  2. Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
  3. Erişmek veya eriştiğini sanmak.
  4. İleri sürmek.
  5. Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
  6. İletmek, bildirmek
  7. Sağlamak
  8. Bir makama atamak veya seçmek.
  9. (en)Bring.
  10. (en)Bring along.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

orantılıorantılı hataorantılı katmanlı örneklemeorantılı miktarorantılı olarakorantılı olmakorantılı örneklemeorantılı örneksemeorantılı sayıorantılı vergilemeorantılamaorantılamakorantılanmaorantılanmakorantıorantı katsayısıhalehale and heartyhale getirmekhale i zu zenebhale tesirihale uygunlukhale yola koymakhalebhalebehalebıhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın