one has only to read ne demek?

  1. Sadece okumaya ihtiyacı var, birinin okumaya ihtiyacı var

one

  1. Bir tane, biri, birisi, kimse, tek
  2. Bir
  3. Tek
  4. Aynı
  5. Bir tane
  6. Biri, birisi
  7. Adam, kimse, kişi
  8. Bir rakamı

one a piece

  1. Birer

has

  1. Özgü, öze, mahsus
  2. Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
  3. Hükümdara özgü olan.
  4. İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
  5. Başmaklık.
  6. Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
  7. Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
  8. Çerçöp, ot parçaları.
  9. Reddetme.
  10. (en)Special.

only

  1. Sadece
  2. Başhemşire vakarlı
  3. Yalnız, ancak, başlı başına
  4. Tek, biricik, ancak, ağırbaşlı
  5. Bir tek, eşsiz, biricik, yegane
  6. Bundan başka, yalnız, fakat

Türetilmiş Kelimeler (bis)

oneone a pieceone a.m.one act playone addressone address instructionone adult and two children pleaseone adult and two children, pleaseone after anotherone after the otheronon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenhashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withhas a carhas a chancehas a coldhas a doctors degreehas a familyhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babam
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın