old stuff ne demek?

Eski şeyler, modası geçmiş şeyler

old stager

Kaşar, gedikli, kaçın kurası, tecrübeli kimse

old standby

Eskiden beri kullanılıp popüler olan şey.

stuff

Tıkınmak, tıka basa yemek
Tıkamak
Sürmek
Madde
Asıl, esas
Tıkmak, tıkıştırmak
Doldurmak, içini doldurmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

old stager old standby old story old style old salt old school old school tie old scratch old screw old old age old age annuity old age asylum old age insurance old age pension old age pensioner old and battered old and bitter old and faithful servant ol ola ola ki olabildiğince olabildiğince çabuk stuff stuff and nonsense stuff and nonsense!stuff it!stuff o.s.stuff oneself stuff smb stuff smb.stuff smb. with lies stuffed stuart Stuart Prower faktörü stub stub a cigarette out stub area