kolon ne demek?

  1. Sütun

    Mermer kolonları, eski heykelleri önüne gelen alıp gitmişti.

    N. Cumalı
  2. Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru.
  3. Kalın bağırsağın gödenden önceki bölümü.
  4. Kosta Rika ve EI Salvador ulusal paralarının adı.
  5. Ortaçağda senyörlere ait toprağı işleyen ve elde ettiği ürünü onunla paylaşan köle sınıfı ile özgür sayılan kişilerin oluşturduğu sınıf arasında yeralan çiftçi sınıfı.
  6. Bk. dikeç
  7. Bk. diksira
  8. Kalın bağırsak
  9. Omurgalılarda kalın bağırsağın rektumdan önce gelen, dışkıdan fazla suyu emen bölgesi.
  10. Böceklerde bağırsağın ikinci bölgesi.
  11. Elektron mikroskobunda elektromanyetik merceklerin yerleştirildiği, içinden elektronların geçtiği havası boşaltılmış metal boru.
  12. Sütun.
  13. Kalın bağırsakların sekumla rektum arasında yer alan kesimi.
  14. Fr. Sütun.
  15. (en)Column.
  16. (en)Post.
  17. (en)Speaker.
  18. (en)Loudspeaker.
  19. (en)Riser.
  20. (en)Conduit.
  21. (en)Colonist.
  22. (en)Colon, column.
  23. (en)Colon.
  24. (fr)Colon

sütun

  1. Herhangi bir maddeden yapılan, üstünde sütun başlığı denilen çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon
  2. Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon
  3. Alt alta sıralanmış şeyler dizisi.
  4. Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey.
  5. Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey.
  6. (Mimarlık) Ayak olarak taşıyıcı görevi olan yuvarlak gövdeli taş direk. a. bk. ayak.
  7. Bk. dikeç
  8. Direk, amud, rükün. Silindir biçiminde destek.
  9. (en)Columnar.
  10. (en)Column.

dikeç

  1. Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir.
  2. Kazık, sırık, ağaç çubuk.
  3. Bir dizeyde düşey doğrultuda iki öğelerin oluşturduğu dik sıralardan her biri. anlamdaş dizey diked.
  4. Bir dizeyde düşey doğrultuda iki öğelerin oluşturduğu dik sıralardan her biri. anlamdaş dizey diked.
  5. Dikey.
  6. (en)Column.
  7. (al)Säule, Spalte
  8. (fr)Colonne

kolon agangliyonozisi

  1. Myenterik pleksus'ta gangliyon hücrelerinin bulunmaması sonucu, kolonun açık olmasına karşın boşluğunun daralması ve önde kalan kolon bölümünün aşırı genişlemesiyle belirgin özellikle taylarda görülen, doğumdan itibaren şiddetli sancıyla ve yaklaşık 48 saat sonra ölümlerle belirgin bir yapılış bozukluğu, agangliyonik megakolon, doğuştan megakolon, doğuştan kolon agangliyonozisi, megakolon.
  2. (en)Colonic aganglionosis.

kolon assendens

  1. Çıkan kolon.
  2. Çıkan kolon.
  3. (en)Colon ascendens.
  4. (la)Colon ascendens

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kolon agangliyonozisikolon assendenskolon ayırıcıkolon ayırma gücükolon basligikolon dessendenskolon etkinliğikolon göstergesikolon hizalamakolon ikilikolokolobamakolobomkolodistonikolodyum
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın