noktai nazar ne demek?

  1. Görüş, bir nevi fikir. (Bak: Rasyonalizm)(Nazar-ı Nübüvvet ve tevhid ve iman; vahdete, ahirete, Uluhiyete baktığı için, hakaikı ona göre görür. Ehl-i felsefe ve hikmetin nazarı; kesrete, esbaba, tabiata bakar, ona göre görür. Nokta-i nazar birbirinden çok uzaktır. Ehl-i felsefenin en büyük bir maksadı, ehl-i usulü'd-din ve ülema-i İlm-i Kelam'ın makasıdı içinde görünmiyecek bir derecede küçük ve ehemmiyetsizdir.İşte onun içindir ki, mevcudatın tafsil-i mahiyetinde ve ince ahvallerinde ehl-i hikmet çok ileri gitmiş fakat hakiki hikmet olan Ulum-u Aliye-i İlahiyye ve Uhreviyede o kadar geridirler ki, en basit bir mü'minden daha geridirler. Bu sırrı fehmetmiyenler, muhakkıkin-i İslamiyeyi, hükemalara nisbeten geri zannediyorlar. Halbuki, akılları gözlerine inmiş, kesrette boğulmuş olanların ne haddi var ki, Veraset-i Nübüvvet ile makasıd-ı aliye-i kudsiyeye yetişenlere yetişebilsinler.Hem herbir şey iki nazar ile bakıldığı vakit, iki muhtelif hakikatı gösteriyor. İkisi de hakikat olabilir. Fennin hiçbir hakikat-ı kat'iyyesi, Kur'anın hakaik-ı kudsiyesine ilişemez. Fennin kısa eli, onun münezzeh ve mualla damenine erişemez. Nümune olarak bir misal zikrederiz:Mesela, Küre-i Arz ehl-i hikmet nazariyle bakılsa hakikatı şudur ki: Güneş etrafında mutavassıt bir seyyare gibi hadsiz yıldızlar içinde döner. Yıldızlara nisbeten küçük bir mahluk. Fakat ehl-i Kur'an nazariyle bakıldığı vakit hakikatı şöyledir ki: Semere-i alem olan insan; en cami', en bedi' ve en aciz, en aziz, en zaif, en latif bir mu'cize-i kudret olduğundan, beşik ve meskeni olan zemin: Semaya nisbeten maddeten küçüklüğüyle ve hakaretiyle beraber manen ve san'aten bütün kainatın kalbi, merkezi... bütün mu'cizat-ı san'atının meşheri, sergisi... bütün tecelliyat-ı esmasının mazharı, nokta-i mihrakiyesi.. nihayetsiz faaliyet-i Rabbaniyyenin mahşeri, ma'kesi.. hadsiz Hallakıyet-i İlahiyyenin hususan nebatat ve hayvanatın kesretli enva-i sagiresinden cevvadane icadın medarı, çarşısı ve pek geniş ahiret alemlerindeki masnuatın küçük mikyasta nümunegahı ve mensucat-ı ebediyenin sür'atle işliyen tezgahı ve menazır-ı sermediyenin çabuk değişen taklidgahı ve besatin-i daimenin tohumcuklarına sür'atle sünbüllenen dar ve muvakkat mezraası ve terbiyegahı olmuştur.İşte Arzın bu azamet-i maneviyesinden ve ehemmiyet-i san'aviyesindendir ki, Kur'an-ı Hakim; semavata nisbeten büyük bir ağacın küçük bir meyvesi hükmünde olan Arzı, bütün semavata karşı küçücük kalbi, büyük kalıba mukabil tutmak gibi denk tutuyor. O'nu bir kefede, bütün semavatı bir kefede koyuyor, mükerreren: $ diyor. İşte sair mesaili buna kıyas et ve anla ki: Felsefenin ruhsuz, sönük hakikatleri; Kur'an'ın parlak, ruhlu hakikatleriyle müsademe edemez. Nokta-i nazar ayrı ayrı olduğu için ayrı ayrı görünür. S.) (Osmanlıca'da yazılışı: nokta-i nazar)

noktai biniş

  1. Gözbebeği. (Osmanlıca'da yazılışı: nokta-i biniş)

noktai galeyan

  1. Suyun buhara çevrildiği hararet derecesi. (Osmanlıca'da yazılışı: nokta-i galeyân)

nazar

  1. Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke, hatta cansız nesnelere de zarar veren, bakıştaki çarpıcı ve öldürücü güç, göz.
  2. Bakış, bakma, göz atma
  3. Bk. gözdeğme
  4. Belli kimselerde bulunduğuna inanılan; insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke, hatta cansız nesnelere de zarar veren; bakışla dışarı fırlayan çarpıcı ve öldürücü güç.
  5. Bakma, göz atma.
  6. Düşünme.
  7. Göz değme.
  8. İtibar, saygı.
  9. (Nazaret) Altın.
  10. (en)Look.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

noktai binişnoktai galeyannoktai istimdadnoktai istinadnoktai mihrakiyenoktai tekatunoktai telakinoktai temasnoktai zerrinnoktainazarnoktanokta apartmannokta atışınokta bagnokta boyutunazarnazar boncuğunazar çövdürmeknazar değdirmeknazar değmeknazar salmaknazar tedavisinazara gelmeknazarannazarbaznazadnazafetnazahnazaifnazair
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın