men at work ne demek?

  1. Yol çalışması

yol

  1. Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
  2. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
  3. Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
  4. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
  5. Gidiş çabukluğu, hız.
  6. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
  7. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
  8. Yolculuk.
  9. Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
  10. Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.

men dakka dukka

  1. "Kapı çalanın kapısı çalınır." Yani, kim birisine bir kötülük yahut iyilik yaparsa ona o şey yapılır. Mesela: "Su-i zan eden su-i zanna maruz olur."

men davası

  1. Giderme arancı, dilemi.

at

  1. Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş.
  2. Astatin elementinin simgesi.
  3. Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan.
  4. Tek parmaklılar (Perissodactyla) takımının,atgiller (Equidae) familyasından, küçük başlı ve kısa kulaklı, uzun kıllı yele ve kuyruğu olan, geniş bir tırnakla çevrilmiş olan üçüncü parmağının ucu ile yere basan, bütün dünyaya yayılmış, erkeğine aygır, dişisine kısrak denilen bir tür.
  5. Zoolojik sınıflandırmada Equidae ailesinin equus cinsinden olan at türüne verilen genel ad, hippos.
  6. (en)Primarily, this word expresses the relations of presence, nearness in place or time, or direction toward; as, at the ninth hour; at the house; to aim at a mark.
  7. (en)It is less definite than in or on; at the house may be in or near the house.
  8. (en)From this original import are derived all the various uses of at.
  9. (en)Relation of proximity to, or of presence in or on, something; as, at the door; at your shop; at home; at school; at hand; at sea and on land.
  10. (en)The relation of some state or condition; as, at war; at peace; at ease; at your service; at fault; at liberty; at risk; at disadvantage.

work

  1. Çalışmak
  2. Iş yapmak
  3. Iş, çalışma
  4. Işe yaramak, etkili olmak
  5. Çabalamak
  6. Meşguliyet
  7. Görev, vazife
  8. Başarılı olmak, iyi netice vermek
  9. Işi, -den yapılmış.
  10. Emek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

men dakka dukkamen davasımen enemen etmekmen hüvemenmen i müdahalemen in blackmen lehül hakkmen lem yezuk lem yedrimeme çizgiME oranıme to drugme tooatat a clipat a crossroadsat a discountat a distanceat a draughtat a fearful rateat a full gallopat a gallopat a glanceaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın