müsadeli ilk tab ne demek?

1. Bk. izinli ilk baskı

izinli ilk baskı

1. İyesinin izni alınarak yapılmış olan ilk baskı.
2. First autohrized edition.
3. Premiere édition autorisée

müsade

1. (İsad. dan ism-i mef'uldür) "Asadet-ül bab" denir ki; kapıyı kapadım, sımsıkı kilitledim demektir. Üzerlerine ateşin yakılıp fırın gibi kapısının kapanması ateşin şiddetini icab edeceğinden, Cehennemde azabların şiddet ve ebediyetinden kinayedir. (E.T.) (Osmanlıca'da yazılışı: mü'sade)

müsadefe

1. (Suduf. dan) Rast gelme. Tesadüf etme.

ilk

1. Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
2. Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni
3. Birinci olarak, en başta.
4. Kind of person; 'I don't like people of his ilk'.
5. First.
6. Primary.
7. The very first.
8. Original.
9. Beginning.
10. Early.

tab

1. Mizaç, huy, tabiat, karakter.
2. Bası.
3. Bk. basım
4. Latife etmek, şaka yapmak. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'b)
5. Parıltı. Parlayıcı.
6. "Parıldayan, parlayan, parlatan, aydınlatan" anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Mesela: Alem-ta (Osmanlıca'da yazılışı: tab (-))
7. Tabiat. Karakter.
8. Loose pendent part of a lady's garment; esp., one of a series of pendent squares forming an edge or border.
9. Short strip of material attached to or projecting from something in order to facilitate opening or identifying or handling it; 'pull the tab to open the can'; 'files with a red tab will be stored separately'; 'the collar has a tab with a button hole'.
10. Tab is the key you press to move the insertion point to the next indicated tab stop Word automatically sets tabs every half inch.

Türetilmiş Kelimeler (bis)