kulak kanaması ne demek?

  1. Kulaktan kanlı akıntı gelmesi, othemoraji.
  2. (en)Othemorrhea.

kulak kabartmak

  1. Belli etmemeye çalışarak dinlemek.
  2. (en)Incline one's ear to smb.

kulak

  1. Başın her iki yanında bulunan işitme organı
  2. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü
  3. Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri.
  4. Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu.
  5. Sabanın toprağa giren kısmının iki yanında bulunan ve toprağı yollara dökmeye yarayan parça.
  6. Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri.
  7. Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.
  8. Varlıklı Rus köylüsü.
  9. Toprak sahibi olan, ücretli emek kullanarak tarımsal üretim yapan veya toprak ve tarımsal araçları kiraya vererek tefecilik yoluyla haksız kazanç sağlayan varlıklı Rus köylüsü.
  10. İşitme organı; memelilerde dış, orta ve içkulak bölgelerinden oluşan yapı.

kanama

  1. Bkz. hemoraji
  2. Kanamak işi, nezif
  3. Kanın veya alyuvarların kalp ve damarlar dışına çıkması, hemoraji.
  4. (en)Hemorrhage, bleeding.
  5. (en)Hemorrhage.
  6. (en)Bleeding.
  7. (en)Loss of blood.
  8. (en)Haemorrhage.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kulak kabartmakkulakkulak ağrısıkulak akarıkulak altı bezikulak altı tükürük bezikulak altı tükürük bezi kanalıkulak altındakikulak arka atardamarıkulak arkası etmekkulak asmakulakula atkula donkula kul olmakkulaakanamakanama diyatezikanama durdurucu ilaçkanama eğiliminin artışıkanama şoku
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın