kanama ne demek?

  1. Kanamak işi, nezif

    Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler.

    R. N. Güntekin
  2. Bkz. hemoraji
  3. Kanın veya alyuvarların kalp ve damarlar dışına çıkması, hemoraji.
  4. (en)Hemorrhage, bleeding.
  5. (en)Hemorrhage.
  6. (en)Bleeding.
  7. (en)Loss of blood.
  8. (en)Haemorrhage.

kanamak

  1. Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek, kan kaybetmek.
  2. Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek.
  3. (en)Bleed.
  4. (en)To bleed.

hemoraji

  1. Kanama
  2. Herhangi bir sebep ile oluşan yırtılma sonucu kanın damarların dışına akması
  3. Fışkırma
  4. Kanama.
  5. (en)Hemorrhage.

kanama diyatezi

  1. (en)Hemorrhagic diathesis

kanama durdurucu ilaç

  1. Kanamayı durdurmak amacıyla kullanılan ilaç.
  2. (en)Hemostatic drug.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kanama diyatezikanama durdurucu ilaçkanama eğiliminin artışıkanama şokukanamakkanamalıkanamalı bağırsak yangısıkanamalı böbrek üstü bezi nekrozukanamalı enterotoksemikanamalı lenf yumrusu yangısıkanakana aitkana bulamakkana değiştirkana etki eden ilaç
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın