kordon ne demek?
- Genellikle ipekten yapılmış kalın ip.
 - Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir
Bize defineden pay çıkaracak derken bütün urbamızı, saat kordonumuzu, para cüzdanımızı, yeni potinlerimizi üste verdik.
H. R. Gürpınar - İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu.
 - İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü.
 - Teneke ve çinkodan yapılan eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç.
 - Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi.
 - Kıyı şeridi.
 - Hamilelik döneminde anne ile bebeği arasında beslenmeyi sağlayan ince boru.
 - Bağ
 - (Mimarlık) Bir yapının dış yüzünde, kat düzeylerini gösteren silmelerin her biri.
 - Bk. kordon
 - Genellikle ipek ya da pamuk ipliğinden hazırlanmış, çok büklümlü kalın sicim. Döşemede dikiş yerlerini örtmek için kullanılır.
 - Ağaç kenarlarına açılan girinti çıkıntılar.
 
Stringcourse.
Cordon.
Braid.
Esplanade.
Flex.
Reglet.
String.
Cord.
Shoulder knot.
Rope.
Pull.
Cord of an appliance.
String course.
Plaster molding.
Tube.
Sentry line.
Cordon
kordon
- Genellikle ipekten yapılmış kalın ip.
 - Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir
 - İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu.
 - İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü.
 - Teneke ve çinkodan yapılan eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç.
 - Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi.
 - Kıyı şeridi.
 - Hamilelik döneminde anne ile bebeği arasında beslenmeyi sağlayan ince boru.
 - Bağ
 - (Mimarlık) Bir yapının dış yüzünde, kat düzeylerini gösteren silmelerin her biri.
 
kordon alanı
Knurls
kordon altına almak
- Bir yere giriş çıkışı önlemek için o yeri görevlilerce korumak.
 
Cordon off, cordon.
