kol gezmek ne demek?
- Güvenlik amacıyla dolaşmak.
Bunlar şehir subaşısının adamları, dizdarlardı. Kol geziyorlardı.
Ömer Seyfettin - Dolaşmak
İnsanı üşütmeyen, ılık gezginci bir yağmur bulutu ağır ağır kol geziyordu.
Tarık Dursun K. - (mecaz) kötü durum ve davranışlar çokça olmak
Bazı ülkelerde sansürün kol gezdiği görülüyor.
Ahmet Kabaklı Stalk.
güvenlik
- Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, emniyet.
- Devlet olarak örgütlenen bir toplumun düzen ve güvenirlik içinde bulunması durumu.
Security.
Tranquillity, security.
Safety.
Peace.
Confidence.
Back up.
Security system.
Maintien de l'ordre, sécurité
kol gezme
- Bk. kola çıkma.
kol gücü ile yapmak
Manhandle.
gezmek
- Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek
- Bir yerde dolaşmak, yürümek
- Gitmek, başvurmak.
- Bulunmak.
- Bir yeri görüp incelemek.
- Hasta ayağa kalkmak.
- Herhangi bir biçimde gezinmek.
- Bir yerde gezi yapmak.
Walk.
Wander.