koşulsuz eşitsizlik ne demek?

1. Unrestricted inequality.
2. Inégalité non ramifié

unrestricted

1. Kısıtlanmamış
2. Serbest
3. Sınırlamasız
4. Sınırsız, kısıtsız.

koşulsuz

1. Şartsız.
2. Hiç bir koşula bağlı olmayan; kesin olarak geçerli olan.
3. Categorical.
4. Unconditional.
5. Without reservation.
6. Catégorique

koşulsuz buyruk

1. Hiç bir koşula bağlı olmayan, salt olan; bir eylemi başka herhangi bir erekle bağlılık kurmadan, yalnızca kendisi için, nesnel zorunlu olarak buyuran, anlamı doğrudan doğruya kendisinde olan buyruk. //koşulsuz buyruk (kategorik impératif), eylemin kendisine uyacağı ilke ve biçimi saptar. Bunu da Kant şöyle anlatır: "Ancak aynı zamanda bir yasa olmasını isteyebileceğin bir ilkeye (maxim) göre eyle." Birer ahlâk yönergesi, ahlâk öğütü olan -> koşullu buyruklara karşı yalnızcakoşulsuz buyruk bir ahlâk yasasıdır, bk. koşullu buyruk
2. Impéraratif catégorique

eşitsizlik

1. İki veya daha çok şeyin eşit olmaması durumu, müsavatsızlık.
2. Hangi yanın daha büyük olduğunu gösteren bağıntı.
3. Inequality.
4. Disparity.
5. Imparity.
6. Unevenness.
7. Unequality.
8. Inégalité

Türetilmiş Kelimeler (bis)