kederli ne demek?

  1. Acılı, üzüntülü, mükedder

    Solgun, güzel ve kederli yüzünü buruşturarak anlatmaya başladı.

    Ö. Seyfettin

    Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı.

    İ. A. Gövsa
  2. (en)Sorrowful.
  3. (en)Broken-hearted.
  4. (en)Heartsick.
  5. (en)Mournful.
  6. (en)Woeful.
  7. (en)Depressed.
  8. (en)Chapfallen.
  9. (en)Dejected.
  10. (en)Dismal.
  11. (en)Doleful.
  12. (en)Dolorous.
  13. (en)Drear.
  14. (en)Dreary.
  15. (en)Sick at heart.
  16. (en)Heartsore.
  17. (en)Heavy-hearted.
  18. (en)Pained.
  19. (en)Rueful.
  20. (en)Low-spirited.
  21. (en)Unhappy.
  22. (en)Anguished.
  23. (en)Blue.
  24. (en)Disconsolate.
  25. (en)Heartbroken.
  26. (en)Heavyhearted.
  27. (en)Leaden.
  28. (en)Lugubrious.
  29. (en)Woebegone.
  30. (en)Grieved.
  31. (en)Aggrieved.
  32. (en)Despondent.
  33. (en)Down in the mouth.
  34. (en)Downcast.
  35. (en)Heavy.
  36. (en)Heavy hearted.
  37. (en)Joyless.
  38. (en)Lamentable.
  39. (en)Melancholic.
  40. (en)Sore.

kederli olarak

  1. (en)Woefully

kederlilik

  1. (en)Disconsolateness

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kederli olarakkederlilikkederlekederlendirkederlendirmekederlendirmekkederlendirmemekkederkeder çekmekkeder vericikeder vermekkederefzakedekedemekeden
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın