keder ne demek?

  1. Acı, üzüntü, dert, sıkıntı, ıstırap, tasa

    Ya hasta yahut bir kederi var.

    H. E. Adıvar

    Hiçbir kederim yoktu ki onun bir tatlı kelamıyla bertaraf olmasın.

    A. H. Müftüoğlu
  2. Tasa, kaygı, can sıkıntısı. Bulantı. Gam.
  3. (en)Sorrow.
  4. (en)Grief.
  5. (en)Gloominess.
  6. (en)Heartbreak.
  7. (en)Damp.
  8. (en)Dole.
  9. (en)Dolefulness.
  10. (en)Dolor.
  11. (en)Dolour.
  12. (en)Dreariness.
  13. (en)Low spirits.
  14. (en)Plaintiveness.
  15. (en)Ruefulness.
  16. (en)Sadness.
  17. (en)Shadow.
  18. (en)Unhappiness.
  19. (en)Anguish.
  20. (en)Blues.
  21. (en)Plaint.
  22. (en)Tribulation.
  23. (en)Distress.
  24. (en)The blues.
  25. (en)Chagrin.
  26. (en)Cross.
  27. (en)Dejection.
  28. (en)Depression.
  29. (en)Despair.
  30. (en)Distressing.
  31. (en)Heartache.
  32. (en)Lament.
  33. (en)Pain.
  34. (en)Regret.
  35. (en)Suffering.
  36. (en)Tears.
  37. (en)Trouble.

keder çekmek

  1. Acı duymak, ıstırap çekmek.

keder verici

  1. (en)Evil

Türetilmiş Kelimeler (bis)

keder çekmekkeder vericikeder vermekkederefzakederengizkederini paylaşmakkederlekederlendirkederlendirmekederlendirmekkedekedemekedenkedkedakedadkedani akarıkedb
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın